Dakak’ın ölümüyle yeniden gündemde! AKP, Yasadışı “Dini Merkezler”in Araştırılması Önerisini Reddetti…

Şanlıurfa’da 12 yaşındaki Abdulbaki Dakak’ın yaşamını yitirmesinin ardından kaçak eğitim merkezleri yeniden gündeme geldi. Bazı tarikatların ve dini vakıfların yasa dışı olarak yürüttüğü ‘eğitim’ uygulaması Meclis gündemine getirildi.

CHP’nin kümelenme önerisiyle ilgili konuşan CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere, “Vicdanımızı kanatan, ülkemizi boğan kaçak kurslardan ve vakıf yurtlarından hemen her gün görüntü ve acı haberler geliyor. Bu acı haberlerin en sonuncusu Şanlıurfa’nın Eyyübiye ilçesine bağlı Beşat Mahallesi’ndeki kaçak Kuran kursundan geldi. 14 Haziran’da bu yurtta kalan Abdulbaki Dakak ile ilgili haber tüm medyaya yansıdı ve çocuğun cansız bedenine ulaşıldı.” Dakak’ın ölümüyle ilgili bilgiler de paylaşan Tutdere, milletvekillerine Dakak’ın öldüğü yerin yakınındaki bir cemaatle ilgili Kuran kursunun fotoğrafını gösterdi.

“Eğitim kurumları devletin gözetim ve denetimi altındadır. (Kursun fotoğrafını göstererek) Böyle bir kursu kim denetledi? Devlet adını kim denetledi? Kimsenin kontrol etmediği o kadar açık ki. Çünkü böyle bir denetim olsaydı vicdan sahibi kimse çocukların bu yerde, mezarlıkta kalmasına izin vermezdi. Muhtemelen kimse kontrol etmedi. Hükümet olarak kaçak yurtlarla ilgili üzerinize düşen görevi yapıyor musunuz? bilmiyorsun Çünkü bunu nasıl anlayalım çocuklarımız bu yurtlarda her gün bağırıp çağırıyor, kimi şiddete maruz kalıyor, kimi hayatını kaybediyor, kimi de cinsel istismara maruz kalıyor. Bu nedenle kümemizin bugün yaptığı öneri çok anlamlı ve değerlidir; Çocuklarımızın geleceği için, bu ülkenin geleceği için tüm kümelerin bu karara destek vermesini bekliyoruz. Hükümet olarak bu konuda bir yanılgınız var, bu çocukların ölümünden siz sorumlusunuz. Nasıl? Kaçak eğitim veren kurumlar için Türk Ceza Kanunu’nda düzenleme vardı, 2005’te cezayı indirdiniz, 2013’te Türk Ceza Kanunu’nun 263. maddesini tamamen kaldırdınız. Bu iptal de ne oldu? Bu işlerin önü açıldı, 5-10 çocuğu istediği yere götürüp, ‘Onlara ders veririm, öğretmenim’ dedi. Dedi ve bu çocuklar buralarda büyük tehlikelerle karşı karşıya kaldı. O dönemde yol yakınken bu Meclis’in 28’inci Dönem’de bir görevi var ki bir daha böyle olaylar olmasın, çocuklarımız ölmesin, Aladağlar olmasın diye. Önce bu konuyu araştıralım, sonra hep birlikte mevzuattaki boşluğu doldurmak için gerekli yasal çalışmaları yapmalıyız.”